Obezite Cerrahisinde Yeni Teknolojler
Prof. Dr. Cengiz PATA , V. Türk Tıp Kurultayında Kongrenin, “Bulaşıcı Olmayan Hastalıkların Yönetilmesinde Teknoloji” oturumunda, ‘Obezite: Cerrahi Sonrası Yeniden Kilo Alımını Önleyen Endoskopik Teknikler’ başlıklı konuşmasına obezitenin çok ciddi bir kronik hastalık olduğunu vurgulayan Dr. Pata, tek bir tedavi ile bu hastalığın iyileştirilemeyeceğini, belirli aralıklarla kişinin obezite durumu ile ilgili tarama yaptırmasının önemli olduğunu ifade etmiştir.
Obezitede En Sık Uygulanan Cerrahi yöntemler
Gastrit bypass ve tüp mide ameliyatının en sık uygulanan cerrahi tedaviler olduğunu bu tedavilerin yanı sıra bariyatik cerrahi alanında yeni tedavi yöntemlerinin gelişmeye başladığını belirtmiştir. 30 yıldır kullanılmakta olan intragastrik balon Sinirbilim tekniklerin hepsinin temelinde midenin küçültülmesi olduğunu, mide küçültüldüğü zaman hastanın daha çabuk tokluk hissine ulaştığını ve böylece daha az yemek yediğini anlatan Dr. Pata, mideye takılan mekanizmalar çıkartıldığı zaman hastanın eski yeme alışkanlıklarına döndüğünü ve tekrar kilo aldığını belirtmiştir. Cerrahi müdahalelerden günümüzde sıklıkla tercih edilen gastrik bypass yönteminin ,midenin bypass edilerek gıdaların doğrudan bağırsakların yarım metre aşağı tarafına geçirildiğini, busayede besinlerin emiliminin azaltılarak hastanın zayıfladığını,fakat bu yöntemin de yan etkileri olduğunu ve her zaman yeterli olmadığını belirtmiştir.
Mevcut tedavilerde revizyon yapılması
Yeni teknolojilerin, yeni tedavi yöntemlerinin veya mevcut tedavilerde revizyonların yapılmasının gerektiğini söyleyen Dr. Pata; özellikle R-YGB’n yeni yöntemlerinden bahsetmiştir. Bu tedavi yönteminde midenin bir kısmı ve duodenumun bypass edildiğini belirterek anastomoz hattının obezitesi olmayan kişilerde 1-1.5 cm olması gerekirken, obez hastalarda 3 cm kadar olduğunu söylemiştir. Anastomoz açıklığı obez hastalarda daraltıldığı zaman kişinin kilo vermesinin kolaylaştığının farkedildiğini belirtmiştir. Anastomoz bölgesinde dudakların argon lazerle yakıldığını, yakılan dokunun Apollo endosütur cihazıyla çekilip dikiş atılarak bir arada tutulduğunu göstermiştir. Apollo endosütur cihazının endoskopi alanında bir yenilik olduğunu belirten Dr.Pata, endoskopun ucuna takılan 10 mm’lik bir cihaz olduğunu ve bu cihazla dikiş atarak açıkları kapatabildiklerini, yerleştirilen stenti dip kenarlara dikerek kaymasını engelleyebildiklerini anlatmıştır. Anastomoz bölgesine uygulanan bu daraltma işlemi sonucunda bölgenin 3 cm’den 0.8-1 cm’e kadar daraltıldığını söyleyen Dr. Pata, bu işlemin dünyada uygulandığı 10 vaka olduğunu, bu vakaların ikisinin kendilerine ait olduğunu belirtmiştir. Bu daraltma işlemi sonucunda obez hastalarda 15-17 kg kadar ağırlık kaybı gözlemlendiğini açıklayarak bu işlemin yeni bir teknik olmasından dolayı uzun vadeli sonuçlarının henüz bilinmediğini sözlerine eklemiştir.
Dr.Pata, bu yöntemin daha da geliştirildiğinde DSÖ’nün fazla vücut kilosu kaybı kriterlerini sağlayabileceğini söyleyerek konuşmasını tamamlamıştır.