Kardiyolojide Dijital Dönüşüm
Vestel Zorlu Holding topluluğuna ait Hayriya Firma Ceo’su Abdulkadir KAYIKLI ile Kardiyolojide Dijital Dönüşüm Röportajında ”Geliştirdiğimiz bu giyilebilir teknolojiler günümüzde sadece klinik teşhis tedavi amacıyla kullanılmıyor, aynı zamanda Covid pozitif hastalarının daha çok izlenmesinde kullanılıyor.”
Kendinizden, firmanızdan ve firmanızın yaptığı çalışmalardan bahseder misiniz ?
2012 yılında HAYRİYA Firmasını, Sanayi Bakanlığımızın ‘Teknogirişim’ sermaye desteğiyle kurarak, 2012’den 2020’ye kadar hem bilgi teknolojilerinde, hem sağlık teknolojilerinde ARGE faaliyetler yaparak ürünler geliştirdik. 2015 ve 2016 yıllarında ürünlerin yurt dışına ihraçlarını gerçekleştirerek; Türkiye İhracatçılar Meclis verilerine göre ilk 500 hizmet ihracatçısı, ilk 100 yüksek teknoloji ihracatçısı olduk. 2019 yılında ‘Vestel Zorlu Holding’ şirketin tüm hisselerini satın alarak, Vestel Şirketler Topluluğunun içerisine dahil olduk. Şirketimizde Vestel Sağlık Grubu’nun kurucusu olarak, çalışmalarımıza hız kesmeden kurumsal bir yapıda hizmet vermeye devam ediyoruz.
Dijital Kardiyak görüntüleme nedir ?
Bildiğiniz gibi kardiyolojide kullandığımız ekipmanlar, cihazlar daha çok kağıt bazlı sistemlerdir. Bu sistemler sarf giderleri çok olan, taşınması, izlenmesi ve tedavinin etkinliğinin gözlenmesi zor olan bir sistemdir. Radyolojide olduğu gibi kardiyolojide de yapılan tetkiklerin, çekimlerin görüntülerin dijital olarak saklanılmasını, ileride tekrar tekrar kullanılabilmesine olanak sağlayan sistemler geliştirdik. Kardiyolojideki mevcut kağıt bazlı sistemlerden arındırıp, daha iyi bir teknoloji sunarak, kağıtta bağımlılığı ortadan kaldırıyor; içerisindeki yapay zeka teknolojisi ile beraber hekimlerimize kardiyolojik görüntülerin yorumlanmasında, daha iyi bir karar destek hizmeti sunmuş oluyoruz.
Firmanızın üretmiş olduğu İSina markası altındaki ürünlerden biraz bahsedebilir misiniz?
Öncelikle şirket vizyonumuzdan bahsedeyim. HAYRİYA’nın vizyonu: Tıbbi cihaz ve sağlık hizmetlerini yeniden şekillendiren inovatif (yenilikçi) teknolojiler sunmak, hasta sonuçlarını iyileştirmek ve klinik maliyetleri düşürmek için daha erken tanı koyarak sürekli bir izleme sağlayan, giyilebilir teknolojiler üretmek.
Tıbbi görüntüleme, teşhis, hasta izleme sistemleri konusundaki uzmanlığımız ile müşterilerimizin dünya genelinde daha fazla insana, daha düşük maliyet ile, daha iyi bir bakım sunmalarına yardımcı oluyoruz. Bu sebeple dünyada her yıl 20 milyondan fazla insanı kaybettiğimiz: Kalp hastalıklarına ve kronik hastalıklara odaklanıyoruz. Bu hastalıklara daha iyi bir teşhis koymak ve tedavi etmek için bu sistemleri dijitalize ederek verimliliğinin artırılması için çalışıyoruz. Çözümlerimiz de bunlara göre şekillenmiş oluyor. Öncelikle kardiyolojinin ilk klinik tetkiki olan EKG için, İSina CML markası adı altında, dijital elektro kardiyografi cihazını çıkardık.
Normal EKG ile dijital EKG arasındaki farklardan ve dijital EKG teknolojisinden bahseder misiniz?
Bildiğiniz gibi geleneksel EKG’ler: Hastanelerimizde fotokopi makinesine benzeyen bir tuşa basarak hasta üzerinde elektrotları bağlar ve bir kağıt çıktısı verir. Hasta, bu kağıt çıktısını doktora gösterir. Eğer herhangi bir ilaç veya tedavi başlangıcı yapılacaksa ona göre yapılır. Kontrole gelen hastanın tekrar EKG’yi getirmesi beklenir, getirmezse tekrar bir çekim yapılır. Bu süreç daha çok kağıt bazlı, taşımalı; çıktıları açısından değerlendirdiğimizde yeni teknolojilerin avantajlarından faydalanamayan bir sistem. EKG süreçleri dijital ortama aktarılıp, hastaların bilgileri EKG cihazı üzerine otomatik olarak düşer. Muayene, randevu veya bir çekim bilgisi geldiğinde cihaz üzerine otomatik olarak düşer. Hemşire kişinin ismi üzerine tıklar, doğrudan hastanenin HBYS sistemine aktarır , doktor ise kendi ekranı üzerinden hastanın sonuçlarını görüntüler. Bu süreçleri dijitalleştirerek ileri adım olarak geliştirdiğimiz bir yapay zeka teknolojisi var. Hastanın verileri içerisinde kardiyak görüntülerinde aritmetik bulgular varsa, onları şifreli bulgular olarak daha fazla yorumla beraber doktorun önüne koymuş oluyoruz. Bu hem süreçleri dijitalleştirir hem de tetkik ve teşhisi kolaylaştırmış olur.
Dijital EKG ürünlerinin tedaviye faydaları ve maliyetleri konusunda neler söylemek istersiniz?
Dijital sistemler, kağıt çıktısı olmayan kağıtsız hastaneler dediğimiz, dijital sistemler ile entegre olduğu zaman sarf malzemelerinden kurtulmuş olur. Yani hem ekonomik olarak hem de doğaya katkısı olarak büyük bir faydası olur. Diğer taraftan süreçleri dijitalize ettiğimizde oradaki zaman kayıplarını aradan kaldırmış , sürekli dosya taşımasına engel oluruz. Çünkü geriye dönük kayıtlara baktığımız zaman, hekim önceki tetkikleri görerek daha iyi bir tedavi planlaması yapmış olur. Bu da hastanın yaşam kalitesine daha pozitif bir etki yaratır. Dijital kardiyolojide, dijital dönüşüm dediğimiz bu sistemi kurguladık. EKG’nin yanında; Ritim holter, Tansiyon holter ve Efor EKG gibi ürünlerimizi de çıkardık. Bu ürünlerle beraber aslında kardiyolojide kullanılan bütün cihazları dijitalleştirmiş ve tek platformda bütün ürünlere erişilebilir bir yapı sağlamış oluruz.
Bu ürüne ait teknoloji ile ilgili, gelecekte olmasını beklediğiniz yenilikler ve hedefleriniz nelerdir?
Biz yenilikçi gelişimlere odaklanmış inovatif bir şirketiz. Giyilebilir teknolojilere odaklanıyoruz. Şimdi artık EKG’lerin küçük, vücut üzerinde ağırlığı hissedilmeyen, 18 gram civarındaki giyilebilir cihazı, vücut üzerine takıyor ve buradaki hastayı sürekli olarak daha uzun dönem izleme imkanına erişiyoruz. Geliştirdiğimiz bu teknolojiler bir ritim holter’in daha da ileri teknolojisi olarak karşımıza çıkıyor ve çok daha fazla parametre alıyor. Hem hastayı daha iyi tanıyan deep learning dediğimiz yapay zeka algoritmalarını kullanarak hastanın anomali tespitlerini çok daha kısa sürede ve çok daha büyük bir başarıyla doğruluk oranıyla beraber hekimlerimize sunuyoruz. Bu teknolojiler hastanın konforunu artırıyor, maliyetleri düşürüyor ve uzun süreli etki izleme sağlamış oluyor. Aynı zamanda tedavinin kalitesini yükselterek yaşam kalitesini artırıyor ve hekimlerimizin aslında bu süreçleri yaşamadan, daha çok tıbbi görüşleri, daha çok tıbbi tedaviye odaklanmalarını sağlayacak bir altyapı sunmuş oluyoruz. İlerde de bu giyilebilir teknolojilerin daha çok artacağını düşünüyoruz.
Bizler geliştirdiğimiz teknolojilerle birlikte böyle bir connected sistem dediğimiz bağlantı sunmuş oluyoruz. Bir cep telefonuna, tablete ve evdeki televizyonumuza, modemimize bağlanabilen veya doğrudan bunları merkeze aktaran sistemler olarak kurguluyoruz.
Covid hastalarında giyilebilir teknolojiler
Geliştirdiğimiz bu giyilebilir teknolojiler günümüzde sadece klinik teşhis tedavi amacıyla kullanılmıyor, aynı zamanda Covid pozitif hastalarının daha çok izlenmesinde kullanılıyor. Örneğin geliştirdiğimiz IQardi platformumuz var. Sensör, EKG nabız bilgilerinin yanında bunlara ilave olarak solunum bilgisini, Oksijen Satürasyon bilgisini, ateş vücut sıcaklığı bilgisini alıyor ve aktivite bilgisini alıyor. Bunları bir mobil uygulama yardımıyla merkeze atıyor. Uzak merkezimizde “online.isina.com.tr ” dediğimiz bir sağlık platformumuz var. Buradan hekimler hastalarının verilerine erişebiliyor, izleyebiliyor; günlük, haftalık, aylık, yıllık analizlerini yapabiliyorlar. Geliştirdiğimiz yapay zeka algoritmalarıyla hastalık eğilimi varsa onları görebiliyor, diğer taraftan hastalığın daha iyi öğrenimi sağlandığı için her türlü koşulda hastanın verilerini alıp, hastada herhangi bir anomali tespiti varsa, bununla alakalı bir uyarı veriyor. Aynı zamanda Sağlık Bakanlığının E-Nabız ve Teletip sistemlerini de entegre ederek, Bakanlığımızın da bunları izlemesine olanak sağlıyor. Geliştirdiğimiz bu teknoloji 14 gün boyunca vücutta kalabiliyor bataryası da bu şekilde gidiyor. COVİT pozitif hastalarının 14 gün boyunca evlerinde otomatik olarak izlenmesini, sağlık verilerinin merkeze aktarılmasını bu şekilde sağlamış oluyoruz.
Gelecekte bunların daha farklı bir şekilde evrileceğini düşünüyoruz. Artık bu giyilebilir teknolojilerin daha da küçülerek,vücut içerisine girerek bunlarla beraber yine bahsettiğimiz yapay zeka teknolojisinin daha da gelişerek, insanlara aslında Predicted healthcare dediğimiz yani tahmin edilebilir hastalıkta kişilerin anomali durumlarını görecek ve ona göre tahminler ortaya çıkaracak bir ileri safhası da bunları geliştirdikten sonra aslında hastalık olmadan koruyucu neler yapılabilir? Onunla alakalı bilgiler, tavsiyeler ve bulgular ortaya koymuş olacak. Bizim vizyonumuz da preventif ve predicted heltcare var. Bu konuda üzerinde yoğun bir ARGE çalışması yapıyoruz.
Sağlık sisteminde Teletıp’a dijital sağlık olarak bakıyor ve şu şekilde düşünüyoruz: Sadece tıbbi cihaz olarak kliniklerde değil, evlerde de kullanılabilecek.Kişilerin günlük hayatlarında da özellikle kronik hastalıkların günlük yaşam kalitelerini artıracak.Giyilebilir teknolojiler hayatımızda daha fazla yer alacak, hasta doktor etkileşimleri daha fazla artıracak.
Online platform hizmet etkinliğinin artırılması ile tedavilerin verimliliği artacak olup bu yönde daha etkin sistemlerin kurulmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bu kapsamda geliştirdiğimiz evde sağlık kitleri dijital görüntülemelerin yanında, bireysel spor yaparken kullanılabilecek bir takım giyilebilir sensörler üretiyor ve bunların her birini mobil cihaz veya modemle bağlantılı yaparak, uzaktan izlenebilir hale getiriyoruz. Gelecek vizyonumuzda da bu sistemlerin artması üzerine çalışıyoruz..
HAYRİYA BİLİŞİM ve SAĞLIK TEKNOLOJİLERİ ANONİM ŞİRKETİ
Teknopark Istanbul 9A Blok K 4
Pendik, 34906 Istanbul, TR
https://hayriya.com