Türkiye’de Kemik Çimentosu Üretimi

Türkiye’de Kemik Çimentosu Üretimi
Röportaj: Cansu Acar

İlk olarak Almanya’da kullanılan kemik çimentosu, Polimer petrokimya ürünlerinden elde edilen polimer monomerlerin birleşimiyle meydana geliyor.  Yaklaşık 50 yıldır ülkemiz aktif olarak ortopedi ve beyin cerrahisi ameliyatlarında kullanılıyor. Özellikle beyin cerrahisi ameliyatlarında son 10 yıldır kullanılmaktadır.

Tabib Farma firmasının kurucusu Yavuz GENÇ ile kemik çimentosu hakkında röportajımız

Bize kendinizden, yaptığınız çalışmalardan ve firmanızdan bahsedebilir misiniz?

Ben Yavuz Genç. 1981 doğumluyum. 25 yıldır tıp firması sektöründe sağlık alanında kullanılan ortopedi protezlerini ve benzer ortopedi ürünlerini, kamu hastaneleri başta olmak üzere, tüm hastanelere servisi sağlayan iki tane şirkette yaklaşık 15 yıllık faaliyet gösteriyorum. Ama bu sektörde 20 yılı aşkın bir süredir çalışmaktayım. Şirketimiz son beş yıldır kurduğumuz Tabib Farma bünyesinde, Ar-Ge çalışmalarını yapıyoruz. Onun neticesinde de şuan da yeni ürünler alanında, hedef belirlediğimiz bir ürünün üretimini yaptık.

Kemik çimentosu nedir, kemik çimentosu denilince ne anlamamız gerekiyor?

Kemik çimentosu, 1940’ların sonlarından itibaren dünyada yaygın olarak kullanılan bir üründür. İlk Almanya’da ortaya çıkmıştır. Yaklaşık 50 yıldır ülkemiz aktif olarak ortopedi ve beyin cerrahisi ameliyatlarında kullanılıyor. Özellikle beyin cerrahisi ameliyatlarında son 10 yıldır kullanılmaktadır. Radyoterapi rasti ve ekop rasti dediğimiz alanlarda. Ama daha öncesinde dediğim gibi yaklaşık 40 yıldan beri ülkemizde ortopedi ameliyatlarında, diz ve kalça protezi, tıp protezinde sabitlenmesini sağlayan bir dolgu malzemesidir. Son kullanıcısının cerrahlığı olduğu bir üründür kemik çimentoları. O yüzden dışarılarda bilinmemesi gayet normal bir şey.

Kemik çimentosunun teknolojisinden bahsedebilir misiniz?

Kemik çimento teknolojisi ve ham madde teknolojisi, polimer kimyasıyla alakalıdır. Polimer petrokimya ürünlerinden elde edilen polimer monomerlerin birleşimiyle meydana geliyor. Bu ürünlerin ham maddesi olan polimerler henüz ülkemizde üretilmiyor. Böyle bir teknoloji yok. Bizde bunları yurt dışından temin ediyoruz. Ham maddeler bize ulaştıktan sonra bu ürünlerin kemik çimentosu olup, son kullanıcının hizmetine sunulacak aşamaya gelene kadar geçen süreçte işletmemiz içerisinde ki laboratuvarlarımızda, mevcut makine ekipmanlar ile bu süreci tamamlıyoruz.

Kemik çimentosunun tedaviye etkisi ve tedavi maliyetine etkilerinden bahsedebilir misiniz?

Kemik çimentoları tamamlayıcı bir üründür. Protez ameliyatlarının tamamlayıcı bir ürünüdür. Maliyet açısından ürünlerimizin bir diz protezi ameliyatı, yaklaşık 4.000 TL iken burada maksimum 150 TL ‘sini kemik çimentosu almaktadır. Sağlık sunucularına maliyeti bu şekildedir. Hastalara maliyeti ise, ürünlerimiz sağlık uygulama tebliğinde  SUT kodu  var. Buda geri ödemesi var  anlamına geliyor. Yani hastalarımız her hangi bir ücret ödemiyor bu ürünleri temin ederken. Direk sağlık sunucusu, kamu hastanelerimiz, üniversitelerimiz doğrudan bizden veya bayilerimizden bu ürünü alıp, kullanıyor. Ödemesini de SGK tarafından yapılıyor.

Firmanızın bu konuda yaptığı çalışmaları nelerdir?

Şirketimiz 2015 yılında kuruldu. Kurulma hedefi ve amacı ortopolojik ürün sınıfında Türkiye’de hiç üretilmemiş bir ürünü üretmek ve kullanımını sağlamaktır. Burada kemik çimentosu ürününü seçtik. Çünkü bu ürünün ülkemizde daha önce üretimi yoktu. İlk aşamada ürünümüzde Ar-Ge çalışmalarına başladık. Bu yaklaşık iki sene sürdü. Bunları yaparken KOSGEB, Ar-Ge inevasyonu ve Endüstriyel Uygulama desteğinden  faydalandık. Bu destek kapsamında yaklaşık iki sene süren Ar-Ge sürecimizi başarıyla tamamladık. Ürünümüzün Prototip olanlarını ortaya koyduk. Daha sonra yapılması gereken  uyumluluk stabilite testleri  yapmak için ilgili kurumlara yönlendirilirdi. Ardından teknik dosya hazırlama süreçleri, bunlardan sonra belgelendirme süreçlerine girdik. Burada önemli bir hususta, tüm bu süreçler devam ederken ürünleri üretecek alanların kurulmasıdır. Yani bizim şuan işletmemizde iki tane clas 10 000 temiz odamız birde aseptik dolum için classAsınıfında 1 adet odamız var. Aseptik alan dediğimiz yer, Aşı dolumu için gerekli standarta sahiptir. Çünkü ürünümüzün sıvı ve formu, cam ampul içerisine koyuluyor. Bu ampulde aseptik olarak steril ediliyor.  Bunun içinde işletmemizde aseptik dolum alanımız mevcuttur. Bu süreçler tamamlandıktan  sonra nükleer yönlendirilme süreçlerine gidildi. Birçok denetim geçirdik. Bir çok denetim den sonra Eylül 2019’da ürünlerimizin CE işaretini aldık. Doğrudan bakanlığımıza ürünlerimizi kayıt ettirdik. Bu kayıtlar neticesinde ürünlerimiz şuan ülkemizdeki hastanelerde kullanılmaktadır.

Bu teknolojilerin gelecekteki gelişmeleri neler olabilir? Firmanızın gelecekteki hedefleri ve planları nelerdir?

Kemik çimentosu olarak gelecekte teknoloji ne kadar değişir az çok kestirebiliyoruz. Örneğin, çimentosuz protezler çıkıyor. Yani kemik çimentosuna pek gerek kalmayacak gibi. Zaten kullanımı gittikçe düşüyor. Şuan sadece Diz Protezlerinde kemik çimentosu uygulanıyor. Ama beyin cerrahisinde ve cranioplasti  gibi alanlarda uzun bir süre kullanılacaktır kemik çimentoları. Bunun yanı sıra firma olarak biz kemik çimentosunun haricinde, monomer ve polimer alt yapılı  yeni ürünler ortaya koymak için sürekli bir çaba halindeyiz. Düşündüklerimiz  var,  hayata geçirdiklerimiz ve Ar-Ge’sini yaptıklarımız var. Bunlar yine aynı teknolojik alanda olabilir.Yinemonomer ve polimer ile elde edilecek ürünler olabilir

Bizimde açıkçası bu alanda da tecrübemiz oluştu. Tecrübelerimizi yerli üretimde kullanmayı, yeni ürünler çıkarmayı hedefliyoruz.

Diğer taraftan, girişimcilerimizin bu konuda desteği olması lazım. Biz tıbbi cihaz olarak %85 dışa bağlı bir ülkeyiz ve bu her yıl artıyor. Belki önümüzdeki yıllarda bu %100’ü bile görecek. Yeni tıbbi cihaz üreten bizim gibi startap firmalar var. Bu girişimler içeriside ileri teknoloji ürünlerim oranı çok düşüktür. Bu oranın yükselmesi lazım. Yüksek teknolojili tıbbi cihazları bizim üretmemiz gerekiyor. Örneğin Aselsan’ın yaptığı skopi cihazı, röntgen ve emar cihazı yine bu alanda görüntüleme cihazları gibi. Bunlar çok büyük başarı açıkçası. Bu alanlarda bizim açıkçası çalışmamız gerekiyor. Sanayilerimiz ve üniversitelerimizin iş birliğini arttırmakta gerekiyor. Her iki tarafında üzerine düşenler bunlar. Her iki tarafta cesur ve verimli olursa ülkemizin, tıbbi cihaz üretimi alanında yükseleceğine inanıyorum.

TabibFarma
Süleyman Demirel Üniversitesi, Teknokent Göller Mahallesi, 102 Ana Cadde, 207, Çünür/Isparta
http://www.tabibfarma.com.tr/index

Cansu Acar