HIMSS EURASİA Konferansı Katılımcılarının Pandemi Sonrası Sağlık Hizmetlerine Yönelik Yorumları
Pandemi sonrası sağlık hizmet sunumunun nasıl olacağına ilişkin değerlendirme ve görüşler
HIMSS Eurasia etkinlikleri kapsamında 19 Haziran’da, “COVID-19 Sonrası – Pandemi sonrası sağlık hizmet sunumunun nasıl olacağına ilişkin değerlendirme ve görüşlerin paylaşıldığı dijital Konferansta, 3 soruluk bir anket yapılarak bu sorular üzerine konuşmacılardan yorum yapmaları istendi.
Katılımcıların yorumları
- Telesağlığın en hızlı kullanıldığı ülkenin Hindistan olduğu ve bunun da hastanın doktora erişiminin kolay olmamasından kaynaklandığı belirtildi.
- Sağlık hizmetlerinde doktor, hemşire gibi insan faktörünün her zaman olması gerekeceğinden ve geleneksel bir yapı ile hareket eden hastaların basit uygulamaları kullanmak isteyeceğinden dolayı dijital teknolojinin arzu edilen hızda ilerlemeyeceği söylendi.
- Pandeminin Türk sağlık sisteminin hizmet bazlı olarak ne denli yeterli olduğunu gösterdiği belirtilerek sağlık insan kaynağının da birlik ve bütünlük içinde çaba sarf ettiği kaydedildi. Pandemi sürecinde Türkiye’nin sağlıkta dijital dönüşümün ve veri yönetiminin tüm avantajlarının kullanıldığı diğer yandan tıp teknolojisi anlamında çok iyi olan ülkelerin yaygın sağlık hizmetleri sunumundaki zafiyetleri ve üniter yapılarının olmaması nedeni ile salgında yeterli entegrasyon sağlayamadıkları ifade edildi.
- Sağlığın 7/24 kişinin ayağına getirilecek şekilde sistemlerin kurulmasından bahsedildi.Tanı yöntemleri de geliştirilerek uzaktan hizmet almanın sağlanması gerektiği, tomografi, kolonoskopi, steteskop ya da dahili branşlar için eko kardiyografi hastanın evine gidilebildiği taktirde hekimin tanısını koyabilecek hale gelebileceği söylendi. Halen tomografinin en iyi görüntüleme tekniği olduğu ve artık yeni bir şeyin bulunması gerektiği kaydedildi. Hastalara uzaktan tanı konularak tedaviye başlanacaksa tanı yöntemlerinin yanı sıra laboratuvar ve görüntüleme yöntemlerinin de geliştirilmesi gerektiği belirtildi. Hekim tarafından bu açıdan bakıldığında dijitalleşme sürecinin uzun bir zaman alacağına, muayenede bir hikaye kısmı bir de fiziki muayene olduğu bunun inspeksiyonunun şu anki görüntüsel sistemlerle yapılabileceği halde palpasyon yönteminin şu an için yapılamayacağı söylendi.
- Türkiye’de bilgi/bilişim üretilebildiği halde fikrin bir marka haline gelmediği ve bu fikri markalaştırabilen ülkelerin Türkiye’ye satarak pazara sokabildiğinden bahsedildi.
- Önümüzdeki süreçlerde uzaktan bölgesel MR çeken mobil sistemlerin hayata geçeceğine yönelik öngörü paylaşılarak herkesin hasta olduğunda hastaneye gittiği ve Aile Hekimliği kavramının pek fazla kalmadığı dile getirildi. Aslında telesağlık ile başlanıp gerektiği safhada hastaneye gidilmesi gerektiği söylendi.
- Şehir hastanelerinin dijital dönüşümünde bilişim sistemlerinin vizyoner bir şekilde oluşturulduğu ve Türkiye’ye sağlık hizmet sunumunun hızlı dijitalleşmesinde güven duyulduğu belirtildi.
- Şuayip Bey’in 1. basamak vurgusu üzerine yorum yapılarak dijitalizasyon konuşulurken tıp eğitiminin 1. basamak hizmetine yönelik düzenlenmesinin eksiksiz yapılması gerektiği belirtildi. Tıp fakültesi öğrencilerinin ‘ateşli hastaya yaklaşım’ gibi hayati bir 1. basamak problemi yerine TUS dershanesi dersini tercih edebildiği kaydedildi.
- Patolojide dijitalizasyondaki en önemli engelin doktorların ‘bizim yerimizi alacak’ korkusu olduğu ve bu nedenle uzun bir süre doktorlara yardımcı sistem olarak kalacağı belirtildi.
- 2018’de yapılan 780M muayeneden yarısına reçete bile yazılmadığı ve sadece 1. basamak sağlık hizmetinin yüzde 30’unun bile telemedicine sistemlerine taşınmasının bile büyük avantaj olacağı söylendi.
- Yeni dünyada kişinin evde alışveriş, evde eğlence, evde bakım ve evde sağlık gibi tüm hizmetlerin nerede olursa olsunkendisine gelmesini istediği ifade edildi.
- Start-up’ların dünya çapında önemli bir ekosistem olduğu onların başarısının inovasyonun ilerlemesi açısından önemli olduğu vurgulanarak şu sıralar çoğu Start-up’ın yaşam mücadelesi verdiği ve bu süreçten çıkanların daha güçlü olacağı belirtildi.
- Türkiye de 32 bin adet muayene yapan özel klinik olduğu ve Bulutklinik ile hizmet sunduğumuz binlerce klinik ve doktor olduğu söylendi. Pandemi sürecinde tüm bu hekimlerin hastaları ile online görüşmesinin sağlandığı belirtilerek yurtdışında yaşayan vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği ve beklenenden çok daha fazla danışan talebi olduğu kaydedildi. 1. basamak sağlık hizmetleri için de MIoT çözümlerinin gelişmesinin sabırsızlıkla beklendiği ifade edildi.
- Sigortalar ödeme yapmadığı için sigortalılara telesağlık ürününü tanıtmak için özel sağlık sigortalarına yüzde 20 indirim verildiği belirtildi.
Konuşmacılara ait açıklamalara detaylara aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz
Sağlık Bakan Yardımcısı Dr. Şuayip Birinci: “Pandemi sürecinde sağlık IT’sinde zorunluluktan yapılan yeni yatırımlar salgın sonrası farklı uygulamalarla devam edecek gibi görünüyor”
Memorial Sağlık Grubu CEO’su Uğur Genç: “Pandemi döneminde dijital dönüşüme CEO ya da CTO değil COVID-19’un liderlik etti”
Google Cloud Ürün Yönetim Direktörü Evren Eryürek: “Sağlık hizmet sunumunda Google işin teknoloji kısmında olacak”
Borda Technology CEO’su Akın Altunbaş: “IoT ile olası ikinci dalgalara ve gelecekteki krizlere hazır hale gelinir”
EY Yönetici Ortağı ve İnovasyon Lideri Mehmet Gülez: “Telesağlıkla birlikte tedavi ziyaretlerinde azalma devam edecek”
Assisstbox CEO’su Bora Gül: “Telesağlık sağlık hizmetlerinde erişimi ve kaliteyi artırır, maliyeti ise düşürür”
Katılımcı anket cevapları
Dijital dönüşüm ve teknoloji şirketleri sağlık hizmet sunumunun bir parçası olacak ve yatırım maliyetleri artacak
Türkiye’nin sağlık hizmet kalitesi ve dijital teknolojilerinin entegrasyonu ile Dünya ortalamasının üzerinde